Ekonomi

Ekonomi Dünyası: Açlık ve gıda krizi bir ABD mühendisliği mi?

İnanılmaz adaletsiz bir dünyada yaşıyoruz.

Her gün 10 bini aşkın çocuk olmak üzere 25 bin kişi açlık ve buna bağlı nedenlerle hayatını kaybederken, dünyada her yıl yaklaşık bir trilyon dolar pahasına gıda israf ediliyor. Bu, dünyada üretilen gıdanın üçte biri demek. İsraf edilen gıda miktarının sadece dörtte biri, dünyadaki yetersiz beslenen 828 milyon insanı besleyebilir.

Dünyada çoğu Asya’da olmak üzere yaklaşık 828 milyon insan yetersiz besleniyor ve 349 milyonu açlıkla karşı karşıya… Açlık çekenlerin çoğu Afrika’da. Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo ve Yemen alarm veriyor. Bu ülkelere Burundi, Güney Sudan ve Somali’yi eklemek mümkün.

Ancak Afrika 9 milyar insanı doyurabilecek potansiyele sahip ama iklim değişikliği, tarımsal yatırım eksikliği, terör ve Ukrayna savaşı nedeniyle açlık sorunu artarak devam ediyor.

GIDA KRİZİNİ ABD MI TASARLIYOR?

Bana öyle geliyor ki, açlık ve gıda krizi gerçekten de ABD hegemonyasını güvence altına almak için tasarlandı… ABD, ülkeleri etkili bir şekilde bağımlılığa ve borca ​​sürüklemek için kritik tarımsal emtialarda arz yükleri ve fiyat artışları tasarlıyor.

Sürdürülebilir gıda tartışmalarına katkıda bulunmak için uzmanların yer aldığı Uluslararası Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Uzmanları Paneli diye bir organizasyon var. Buradaki uzmanlara göre şu anda dünyada yeteri kadar gıda var ve küresel bir gıda arzı düşünülmüyor.

Sorun, gıda kıtlığı değil, gıda ürünleri üzerindeki spekülasyonlar ve kapitalist dünyanın çıkarlarına hizmet eden sorunlu küresel gıda sisteminin, insanların ihtiyaçları değerinde tarımsal üretim ve ticaret yapan şirketler tarafından manipüle edilmesidir.

TAHIL FİYATLARI YİNE YÜKSELDİ

Bakın, yeni bir gıda krizi patlak verdi.

Temmuz ayının başından bu yana Londra Borsası’nda buğday fiyatları yüzde 21, mısır fiyatları yüzde 9 arttı.

Birleşmiş Milletler (BM) ve Türkiye’nin girişimleriyle gerçekleştirilen Rusya’nın Karadeniz Tahıl Koridoru’ndan çekilmesi yeni bir gıda krizine kapı araladı.

BM Dünya Gıda Programı, Rusya’nın anlaşmadan çekilmesi halinde Afrika ülkelerinde şiddetli bir kıtlık yaşanabileceğini ve gıda kıtlığına 60 milyon insanın daha ekleneceğini bildirdi. Birleşmiş Milletler artan buğday fiyatları nedeniyle milyonlarca insanın açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu bildirirken, Avrupa Birliği tahıl koridorunun kapatılmasının “gıda krizine” yol açacağını duyurdu.

RUSYA: TAHIL GEMİLERİNİ BOMBALIYORUM

Savaşa rağmen Ukrayna’nın ürettiği buğdayın bir yıl süreyle Karadeniz ve Boğazlar yoluyla dünya ülkelerine ulaşmasını sağlayan tahıl anlaşması, Rusya’nın anlaşmanın şartlarının yerine getirilmediği iddiasıyla bozuldu.

Rusya’nın bu kararıyla birlikte geçtiğimiz Pazartesi gününden itibaren Ukrayna limanlarına milyonlarca tonluk tahıl sevkiyatı durduruldu. Buğday fiyatları çarşamba günü yüzde 8 arttı. Ukrayna, “Rusya olmadan devam edelim” dedi, Rusya, Ukrayna limanlarına giden gemileri “düşman hedefi sayacağını” açıkladı. Türkiye, Rusya’yı müzakere masasına oturtmak için üst düzey çaba harcıyor.

UKRAYNA TAHILININ SADECE YÜZDE 3’Ü YOKSUL ÜLKELERE GİDİYOR

Rusya, açlık ve kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olan Afrika ülkeleri için tahıl koridoru açıldığını iddia ediyor ancak gemiler bu ülkelere gitmiyor. Rusya’ya göre 22 Temmuz 2022’den bu yana taşınan 32,9 milyon tahılın yüzde 70’i yüksek gelirli ülkelere satıldı. Sadece yüzde 3’ü açlık çeken Afrika ülkelerine gitti. Rusya’nın ikinci itirazı ise yaptırımlar nedeniyle tarım ürünlerini ihraç edememesi.

Rusya fakir ülkelere ihracat yapmakta haklı görünüyor. Çünkü son bir yılda Ukrayna’dan yapılan tarımsal ürün ihracatının yüzde 44’ü yüksek gelirli ülkelere giderken, sadece yüzde 3’ü düşük gelirli ülkelere gitti. Ukrayna’nın bir yılda yaptığı 32,9 milyon tonluk tahıl ihracatından en büyük payı 8 milyon tonla Çin, 6 milyon tonla İspanya ve 3,2 milyon tonla Türkiye aldı.

Ukrayna arz şokunun uzun vadede devam etmesi durumunda ciddi bir tahıl krizi endişesi var. Uzmanlar, anlaşmanın feshedilmesinin, aralarında Brezilya ve Avustralya’nın da bulunduğu ihracatçı ülkelerden gelen bu yılki güçlü tahıl hasadına rağmen, fiyatlarda önemli dalgalanmalarla birlikte, tahıl arzı üzerinde uzun vadeli değerli sonuçları olabileceğini söylüyor.

ŞİRKETLER KAZANDIRIR AMA VERGİ ÖDER

Rakamlar harika…

Bankacılık bölümü geçen yıl kârını yüzde 366 artırarak 433,5 milyar lira toplam kâr elde etti. Bu, tüm zamanların en yüksek karı… 2021’de 93 milyardan geçen yıl 433 milyara…

Bu yılın ilk çeyreğinde bankaların net kârı yüzde 70 artarak 107 milyar TL oldu. Üç aylık enflasyonun yüzde 12 olduğunu varsayalım.

2022’de kamu bankaları kârlarını ikiye katladı… Özel bankalar da rekor kârlar elde etti. Yapı Kredi kârını %403, Akbank yüzde 395, Denizbank yüzde 384, İş Bankası yüzde 357, QNB Finansbank yüzde 339 ve Garanti yüzde 330 artırdı.

Bu yılın ilk çeyreğinde QNB Finansbank yüzde 178, Halkbank yüzde 110, Garanti yüzde 92, Yapı Kredi yüzde 74 ve İş Bankası yüzde 53 kâr artırdı. Yılın ikinci çeyreğinde Merkez Bankası’nın faiz artırımına paralel olarak bankaların net faiz gelirlerindeki düşüş nedeniyle kârlılıkta düşüş bekleniyor.

UCUZ LİRAYI YÜKSEK FAİZLE SATIŞ YAPARKEN…

Kârın çoğu, daha yüksek faiz marjı olan net faiz gelirinden gelir.

Bunun anlamı: Birincisi, Döviz Korumalı Mevduat uygulaması sayesinde bankalar düşük maliyetli TL kaynak sağlıyor. İkincisi, Merkez Bankası’nın düşük politika faizi sayesinde düşük faizli mevduat topladılar ve çok daha yüksek faizli krediler verdiler. Düşük maliyetli TL ve yüksek faiz oranları da bankaların kâr rekorları kırmasını sağlıyor.

Sadece bankalar değil. Holdingler ve şirketler de inanılmaz karlar elde etti. Bu yılın ilk çeyreğine bakalım; Sabancı Holding yüzde 1.881, Pınar Et ve Un yüzde 1739, Akçansa yüzde 552, Tüpraş yüzde 512, Kent yüzde 449, Derimod yüzde 442 ve Hayırlı Yıllar yüzde 340 kârını artırdı.

KURUMLAR VERGİSİ PAYI YÜZDE 18’E DÜŞTÜ

Bankaların ve şirketlerin kar etmesine izin verin, aynı zamanda vergi ödeyin.

Yılın ilk yarısında Kurumlar Vergisi’nin toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 18’e geriledi. 2012-19 ortasında bu oran yüzde 22’nin üzerindeydi.

Yılın ilk yarısında Kurumlar Vergisi tahsilatı geçen yılın aynı dönemine göre sadece yüzde 10 artışla 291 milyar TL olarak gerçekleşti. Yıllık enflasyon yüzde 38.

Şimdi Kurumlar Vergisi oranını artırıyorlar. Ancak KDV’yi de artırıyorlar ve ücretleri yüzde 50 artırıyorlar. Akaryakıtta Özel Tüketim Vergisi’ni artırdılar ve en acı olanı da Motorlu Taşıtlar Vergisi’ni iki kez alacaklar ki bunu kimse dile getirmedi.

Ancak şirketler vergilendirilmez. Toplanan verginin yüzde 64’ü KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerdir.

Bu yüzden; Toplanan verginin milli gelire oranı yüzde 15, Fransa’da bu oran yüzde 40.

ŞİRKETLER ÇOK DÜŞÜK KURUMLAR VERGİSİ ÖDÜYOR

İrili ufaklı bütün şirketler vergi vermek zorunda… Borsa İstanbul’da büyük şirketlerin bilançolarına baktım.

Bazı büyük şirketler, ihracat vergisi iadeleri ve yatırım teşvikleri nedeniyle büyük ölçüde vergi muafiyetlerine tabi tutularak 2022 yılında karlılıklarını artırdı.

Kurumlar Vergisi oranı şirketler için yüzde 20, bankalar için yüzde 25 oldu. Şimdi sırasıyla yüzde 25 ve yüzde 30’a yükseldi. Ancak şirketler asla bu oranlarda vergi ödemiyor. Özellikle bankalar ve finans kuruluşları dışındaki şirketler yüzde 7-11 oranında vergi ödüyor.

Vergi uzmanı Nedim Türkmen 2019’da ‘Firmaların yüzde 99’u Kurumlar Vergisi ödemiyor’ diye yazmıştı. Türkmen, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi’ne bağlı 800 mükellefin toplam Kurumlar Vergisi’nin yüzde 35’ini, zarar beyan eden diğer 800 bin mükellefin yüzde 60’ını, yüzde 40’ının ise bir yıl içinde birlikte çalıştıkları asgari ücretli işçilerin ödediği verginin bile altında vergi ödediğini belirtiyor.

EKONOMİK SOYKIRIM: ZAYIF RAKİPİN TÜM KAYNAKLARININ SÖMÜRÜLMESİ

Şirketlerden, servetten, gelirden alamayınca vergiyi vatandaştan alıyorlar…

İşte yine yeni ÖTV artışları geliyor.

Ekonomist Mustafa Sönmez’e göre, ek bütçeyle birlikte 307 milyar liralık ÖTV’nin serbest bırakılmasına karar verildi. Bunun 112 milyarı akaryakıta, doğalgaza ve diğerlerine gidiyor… Bu yapıldı. Şimdi sıra 195 milyar liralık kısma geldi. Gördüğünüz gibi arabadan beyaz eşyaya, alkolden sigara ve kolaya yeni zamlar var.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun vergi artış ve zamları için ‘ekonomik soykırım’ açıklaması pek itibar görmedi. Ama işte böyle…

Kılıçdaroğlu, “Bu ekonomik soykırım programı kimin için? Birincisi dolarla Erdoğan’dan teklif alanlar. İki, dolar cinsinden garantili geliri olanlar. Üç, devlete dolar cinsinden borç verenler. Dört, para korumalı mevduat sahipleri. Beşincisi, yurt dışından borç alıp aldığı borç için devlet hazinesine garanti verenler. 85 milyon bu beş gruba hizmet ediyor” dedi.

EN ÜST GELİR KÜMELERİNE BÜYÜK BİR SERVET AKTARIMI

Sofistike iktisatçılar şöyle der: Muazzam bir servet transferi gerçekleşiyor.

Üst gelir kümeleri, büyük işletme sahipleri ve büyük tüccarlar servetlerine zenginlik katarlar. Faiz oranları enflasyonun altında olduğu için büyük ölçüde banka kredisi kullanabilenler oturduğu yerden tek imzayla milyonlar kazandı. Döviz kazananlar karlarını katladı.

GEÇEN HAFTA NE OLDU?

Geçen hafta dünyada neler oldu dersiniz? İlginç bir gelişme ile başlayayım; Almanya hükümet harcamalarında önemli tasarruflar yapıyor. 30 milyar Euro tasarruf sağlayacak olan Almanya’da birkaç bakanlık dışında hemen hemen tüm bakanlıkların bütçelerinde kesintiye gidildi. Maliye Bakanlığı kendi ek binasının inşaatını bile durdurdu.

Neyse bu bizim için kötü bir örnek, geçelim!..

TCMB geçen hafta faiz oranlarını yüzde 2,5 artırırken, Rusya da faiz oranlarını 1 puan artırdı. Savaş zamanı ekonomisinin temel endişesi enflasyonu bastırmak. Rusya’da faiz oranları yüzde 8,2, yıllık enflasyon yüzde 3,2, reel faiz oranları ise yüzde 5,3. Buradaki reel faiz oranı -%20,7’dir. Ardından reel faizin yüzde -18,6 olduğu Arjantin var. Ekonomisi malum…

ÇİN EKONOMİSİ TOPARLANAMIYOR

Çin, Pazartesi günü hayal kırıklığı yaratan salgın öncesi ikinci çeyrek GSYİH büyüme verilerine geri dönmek için mücadele ediyor. Çin ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde ilk çeyreğe göre sadece yüzde 0,8 büyüdü. İkinci çeyreğin prestijiyle yıllık büyüme yüzde 6,3 oldu. Çin ekonomisinin Kovid kısıtlamalarının kaldırılmasıyla birlikte ivme kazanacağı düşünülüyordu. Ama öyle değildi.

Büyük yatırım bankaları, dünya ekonomisinin ikinci motoru diyebileceğimiz Çin ile ilgili büyüme iddialarından vazgeçti. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’ın dediği gibi Çin’deki yavaşlama ABD dahil diğer ekonomileri ‘olumsuz’ etkileyebilir.

Düşen ihracat, zayıf tüketici harcamaları, durgun gayrimenkul sektörü, hem üretici hem de tüketici fiyatlarındaki düşüş ve yüzde 21,3 ile rekor kıran genç işsizlik oranı dev ekonominin en büyük sorunları.

ABD YAPAY ZEKA KONUSUNDA ENDİŞELİ, ÖNLEM ALIN

ABD yapay zekaya karşı önlemler alıyor. Lider Biden, geçtiğimiz hafta ortasında aralarında Google, Meta, Microsoft ve Amazon’un da bulunduğu önde gelen yapay zeka şirketlerinin yöneticileriyle bir araya geldi.

Şirketlerin aldığı önlemler ise şu şekilde; Yapay zeka çalışmalarının yayınlanmadan önce inandırıcı olması için bazı önlemler alınacak, yapay zeka risklerine ilişkin bilgiler paylaşılacak, ticari yapay zeka sistemleri üçüncü taraflarca denetlenecek ve yapay zeka kaynaklı içerikler işaretlenecek (filigranlanacak).

DUVAR SOKAK 10 GÜN NEFES VERMEDEN ARTTI, PETROL ZİRVEYE ÇIKTI

Wall Street yükselişini sürdürüyor… 10 gün üst üste yükselen Dow Jones endeksi haftayı yüzde 2’lik yükseliş performansıyla tamamladı.

Petrol fiyatları son 12 haftanın en yüksek seviyesine ulaştı. Batı Teksas petrolü varil başına 77 doların üzerine çıktı. Hindistan ve Çin’den gelen talep artarken, Rusya başta olmak üzere üreticilerin yılın ikinci yarısında arzı kısması bekleniyor. Bu arada, Çin’in Rusya’dan yaptığı ham petrol ithalatı günde 2,6 milyon varil ile rekor seviyeye yükseldi. Ucuz Rus petrolü, Rusya’nın Çin’den petrol ithalatında Suudi Arabistan’ın önüne geçmesini sağladı.

BU HAFTA NE OLACAK?

Yoğun bir hafta geçireceğiz. ABD Merkez Bankası (FED) toplantısı Salı ve Çarşamba günleri (25-26 Temmuz) yapılacak. Federal Açık Piyasa Komitesi’nin 26’sında politika faizinde 25 baz puanlık bir artış açıklaması bekleniyor. Bundan sonra faizlerin askıya alınacağı beklentisi var.

Ayrıca Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) faiz oranları ile Almanya, Fransa, İspanya ve Avustralya’nın enflasyon oranları da yakından izlenecek. Ayrıca ABD’de kişisel gelir ve giderler, kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, katı eşya siparişleri gibi veriler açıklanacak.

akdeniz-ajans.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort